14 Haziran 2016 Salı

CEMAATLERİN İKTİDARLA İMTİHANI


Cemaat kavramı; ortak bir inanç temelinde, aynı amaç ve hedeflere sahip toplulukları ifade eder.
Çok kültürlü ülkemizde; Ermeni, Musevi, Süryani gibi Cemaatleri bir yana bırakırsak, İslamî Cemaatleri; dünyevî bir menfaat gütmeden, inandıkları gibi yaşamak isteyen ve inandıkları değerleri tebliğ ve hayata geçirmeyi gaye edinen insanların topluluğu olarak niteleyebiliriz.
İktidara talip olan siyasî kadroların hedefi ve amacı dünyevîdir. Bu hedefe ulaşabilmek için her vasıtayı kullanmak isterler. Bu vasıtaları kullanmaları haram ve helȃl ölçülerine göre değil, o vasıtaların sağlayacağı fayda ile ilgilidir. 

Cemaatlerin ise, hedeflerine yürürken, haram ve helȃl ölçülerini esas almaları inançları gereğidir.

Dünyevî iktidara talip bir siyasetçi için, hedefe götüren her yol mubah olabilir. Ve lȃkin İslȃmî Cemaat mensubu bir mümin için rıza-i ilȃhî esastır. Allahın rızası olmayan hiçbir vasıta, onun için makbul değildir.

Bu çerçeveden baktığımızda, günümüzde birçok İslȃmî tabelalı Cemaatin, hınzır ticareti ile meşgul olduğunu görmekteyiz. Malum, hınzır denilen mahlûkun yetiştirilmesi de ticareti de İslȃm’da memnudur.

Aslında hınzırı, hikmetinden sual olunmaz Yüce Yaratıcının, sadece eti haram kılınan bir mahlûku olarak değil ve fakat aynı zamanda, yenilip içilmesi men edilen şeylerin sahasına girilmez anlamı taşıyan, uyarıcı bir “DUR!” levhası olarak görmek gerekir. 
Evet, bu anlamda hınzır bir simgedir. Meselȃ, bir iş için herkesin saatlerce beklediği bir kuyrukta, açıkgöz birinin sıraya riayet etmeden ön tarafa geçmesi; yada yüzbinlerin çalışıp çabalayıp yıllarca sınava hazırlandığı bir yerde, birilerinin KPSS sorularını çalıp kendi Cemaat mensuplarına haybeden o sınavı kazandırması, hınzır eti yemekten daha hafif bir vebal midir?

Ya da tüm milletin hakkı olan bir arsanın, bir binanın veya bir paranın; sırf iktidara yakın durduğu için bir Cemaate mal edilmesi, hınzır eti yemek değilse, nedir?
Rızası olmayan birinin arsasına, ibadethane dahi yapılmasına cevaz vermeyen bir dinin mensuplarına ne olmuş ki, kamu mallarını yağmalamakta adeta yarış içindeler?
Üstelik bu yağmayı, güya İslamî hizmet adına yapmaktadırlar.. Va esefa..

Hiç yorum yok: