9 Mart 2015 Pazartesi

BİR YAZI BİR YORUM

Afganistanda El-Kaide, Nijeryada Boko-Haram örgütleri kadının okula gitmesini ve çalışmasını güya İslȃma aykırı görerek terör estirip cinayetler işlemekte, bu eylemleri ile İslȃmı dünyaya yanlış tanıtmaktadırlar. 

Bizde de bu gibi aşırılıkların fikri alt yapısı mevcuttur. 

Sünneti anlamayan, asr-ı saadet uygulamalarını bilmeyenler, kadını eve hapsetmekle bir yere varacaklarını sanmaktadırlar.
Risale-i Nur'daki bir cümleyi bağlamından koparıp, yanlış mana vermeye somut bir örnek teşkil eden yukarıdaki adreste yer alan yazıya gönderilen yorum:
"Yazı kadınlar hakkında, fakat konuşanlar sadece erkekler. 'Kadınlar yuvalarından çıkıp beşeri yoldan çıkarmış; yuvalarına dönmeli' beyanını; ahlȃkî sapma göstererek, aileden uzaklaşan kadınlar taifesini ikaz mahiyetinde anlamalı. Çünkü “beşeri yoldan çıkarmış” ifadesi bunu gösteriyor. O beyanı, sokağa çıkan tüm kadınlara teşmil etmek yanlış olur."

Ayrıca; ahlȃkî açıdan toplumun yozlaşmasında erkeklerin payı, kadınlardan daha çoktur. Çoğu zaman kadınları kötü yola düşüren erkeklerdir. Genelleme yapılır ise; kadınlar daha namuslu, daha dürüst, daha merhametli ve çalışkandırlar. Her türlü suçlarda erkekler kadınlardan fersah fersah ilerdedir. Erkeklerin kadınları yargılamadan önce, kendi hemcinslerini yargılaması gerekir.


Cemiyet kadın ve erkeklerden oluşur. Hayatın her alanında erkeğin ve kadının görevi ve fonksiyonu vardır. 
Kadının annelik, erkeğin babalık, fitrî görevleridir. Bunun yanında topluma ve hemcinslerine karşı da görevleri vardır. 
Meselȃ; kreş, anaokulu ve ilköğretim birinci sınıflar da milyonlarca çocuk var ki, onların eğiticileri mutlaka bayan öğretmenler olmalı. 
Kadın hastalıkları doktorluğu ve hemşireliği gibi, sırf kadınlara mahsus pek çok görev ve meslekler vardır. 

Bununla birlikte, uygun şartlar sağlandığı takdirde; kadın, (İmamı Azama göre hakimlik de dahil olmak üzere) cemiyet hayatında her işi yapabilir. Bunun aksini iddia etmek İslamı bilmemektir.

Kadını eve hapsetmek isteyenlere şunu sormak gerekir; meselȃ, aile mahremlerinden biri, kadın hastalığına yakalansa, fizikî muayene ve rontgen çekilmesine ihtiyaç duyulsa; erkek doktora rıza gösterecek midir? Değilse, kadınların da okuması ve çalışmasına neden karşı çıkar? Günümüz dünyasında kadın isterse evinde de ahlȃksızlık yapamaz mı?
“Kadın- erkek her Müslümana ilim öğrenmenin farziyetinin” hikmeti iyi anlaşılmalı. Yoksa El-Kaidenin yaptığı gibi hadisleri tek yanlı yorumlamak, İslȃma zarardır.

Not:  
Günümüzde, İslȃm adına ortaya çıkan ve terör estiren bir takım örgütlerin oluşmasında; Batının emperyalist politikaları kadar, ayet ve hadisleri eksik veya yanlış yorumlayan fikirlerin ve fetvaların da payı olduğu göz ardı edilmemelidir.